İki CTA, Lijo ve García-Mansilla'nın atamalarını reddetti ve "otoriter bir eğilim" konusunda uyardı

İki CTA, Ariel Lijo ve Manuel García-Mansilla'nın Yüksek Mahkeme'ye kararnameyle atanmasını reddederek, Hükümeti "küstahça" ve kurumlara saygı göstermeden hareket etmekle suçladı. Her iki örgüt de "demokratik bir arada yaşamanın yeni bir bozulması" konusunda uyarıda bulundu ve söz konusu tedbirin kriptogate skandalı bağlamında "cezasızlığı garanti altına almayı" amaçladığını belirtti.

CTA de los Trabajadores ve CTA Autónoma ortak bir bildiride, Cumhurbaşkanı Javier Milei'nin kararını sorgulayarak, "Senato tarafından onaylanmamasının gerçek nedenlerini gizliyor" dedi. Ayrıca Lijo'nun 30'dan fazla, García-Mansilla'nın ise 20 kez itiraz aldığını belirterek, bu durumun ülkenin en yüksek mahkemesini işgal etmeye "uygunluklarını" sorgulattığını belirttiler.

Sendikalar, kararnameyle atamaların Cumhuriyet kurumlarına saygıyı ihlal ettiğini ileri sürdü. " Mileli , bir başka gayri demokratik eylemle ve tam bir küstahlıkla, Parlamento'yu devre dışı bırakıp bu yargıçlarda ısrar etmeye karar verdi" denildi. Bu bağlamda, başkanın tutumunu "endişe verici bir otoriter eğilim" olarak nitelediler ve onu " Ulusal Anayasa'ya ve halkın haklarına sürekli saldırmakla" suçladılar.

Muhalefet milletvekilleri de tasarıya karşı çıktı. Bazı liderler, kararnameyle yapılan atamaların Kongre'ye bir saldırı olduğunu ve güçler ayrılığını etkilediğini düşünüyor. Hatta bazı kesimler hükümetin hamlesine dur demek için konuyu yargıya taşımayı bile düşünüyor.

Sendikalar, Milei'nin politikasının "ülkede mutlak gücü yoğunlaştırmayı" hedeflediği uyarısında bulunarak, Lijo ve García-Mansilla'nın atanmasının, mevcut yönetimin hassas olduğu gelecekteki hukuki davalar açısından sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. "Bunun, Milei ve yakın çevresinin dokunulmazlığını garanti altına almaya yönelik bir manevra olduğu açıktır" denildi.

Son olarak topluma "demokrasiyi ve kurumları savunma" çağrısında bulundular. Bu bağlamda, Yürütme Organının demokratik bir arada yaşamayı "teşvik etmesi ve saygı göstermesi" gerektiğini vurgulayanlar, bunun yerine "kalıcı bir çatışma iklimi"nin derinleştiğini belirttiler.